1920’lerde ABD’de yaşayan Doğu Avrupalı bir göçmen olan Lillian Alling’in hayatından esinlenen film daha önce izlediğimiz hiçbir şeye benzemiyor. Lillian, başkarakterini ABD’nin pek az aşina olunan izbe yollarında yürütüyor. Onun gözünden etrafa yorumsuzca bakıyoruz. Kendi evine dönebilmek için yollara düşen Lillian’la birlikte günümüze ışınlanmışız sanki, evimizi bulmak için yürüyoruz. Evin ne olduğu sorusu hep havada asılı kalıyor. Andreas Horvath belgesel fotoğraf geleneğinden geldiğini bu özgün ilk filmde hemen belli ediyor. Usta yönetmen Ulrich Seidl’ın yapımcıları arasında olduğu ve 2019 Cannes’da Yönetmenlerin 15 Günü’nde prömiyerini yapan bu gözlemci yolculuk filmi, belgesel ve kurmacanın sınırlarında kendine özgü bir hat tutturuyor.